Dün televizyonda rastladım. Küçük bir kız, 8-9 yaşlarında, önce bir şarkı söyledi, sonra da “dansöz ablalarını (!)” taklit ederek dans etti. O anda kendi kız kardeşim geldi gözümün önüne… Nasıl hissederdim onu bu halde görseydim. Geleceğin eğlencesi mi olacak bu kız da yoksa dedim… Erkekleri eğlendirmek için yeni birileri mi yetişiyor? Tamam, programın yapımcısının, bilmem nesinin umurunda değil bu çocukların geleceği, peki ailelerinde mi umurunda değil dedim… Onları böyle şeylere kimler özendiriyor, aileler kızlarını kadınlığın değerini onlara öğreterek yetiştirmiyorlar mı artık diye sordum kendime…
Bu arada babamın “ponpon kız olmak kadınlığa hakarettir” lafı aklıma geldi –küçükken bizim böyle şeylere katılmamızı istemezdi-. Eğer dürüst olursak kendimize, buradaki maksadın birilerine eğlence olmak, onların her türlü düşüncesine, tavrına, belki el şakasına, hatta daha başka davranışlarına maruz kalmak olduğu sonucuna varırız. Bu örtünmekle yahut örtünmemekle alakalı bir şey değil. Kadın çok değerli bir varlıktır. Milletleri, insanlığı kadınlar kurar. Allah kadınlara böyle büyük bir doğa, bir meziyet vermiştir. Kesinlikle onlar birilerini eğlendirmek için yaratılmamıştır.
Görüyoruz, maalesef hemen hemen her klipte birkaç mini etekli, şortlu, hatta metrekaresi bunlardan daha küçük kıyafetler giyen dansçı kız var, ya da reklamlarda. Bunun sebebi açık; kadının çıplak bedeni üzerinden kendi ürünlerini pazarlamak, çünkü “çıtır kızlar” olmazsa kimse yaptığım şarkıyı dinlemez, kimse bu dondurmayı yemez, kimse şunu içmez, buraya gitmez korkusu var üreticilerde. Televizyon -ki kitap dergi gazete okumayan halkın düşüncelerini, dünya görüşlerini belirleyen bir araç- böyle şeylerle dolu olunca çocuklar da bunları bir şey zannedip heves ediyor, aileleri de destekleyince, böyle programlar sayesinde (!) yıldız olma yolunda ilerlemek istiyorlar…
Ayrıca, bence, halkımız rağbet etmezse, yapımcılar da böyle programlar yapmaktan vazgeçerler. Bunun yerine hem çocuklar, hem yetişkinler için eğitici programlar koyulabilir. Mesela TRT 1’de “Süper Dadı” diye bir program var. Bu program birçok anneye ve anne olmaya hazırlananlara çocuk bakımı açısından çok öğretici ve yardımcı oldu.
Ne zaman televizyonu açsam yahut açık televizyona rastlasam hep bir ahlaksızlıkla karşılaştığım için, hamdolsun pek televizyon seyretmiyorum, “Süper Dadı”, Üstün Dökmen ’in hazırladığı “Küçük Şeyler”, ya da “Buyurun Paylaşalım” gibi başka faydalı, eğitici, beşeri ilişkileri iyileştirmeye yönelik programlar, diziler, filmler var mı bilmiyorum ama bunların çok az olduğu ortada.
Bu, çocukların yarıştığı şarkı yarışmasına dönersek; umarım yaptıkları o çocuklar için sadece hevesten ibaret olur ve kısa sürede vazgeçerler yahut işin aslında ne olduğunu anlarlar, daha sonra devam etseler bile en azından bilinçli, kendi iradeleriyle, farkında olarak devam ederler. Bu durumda alan razı satan razı olur, bize de söz düşmez.
Betül Fatma Cömert
No comments:
Post a Comment